if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) { window.dataLayer = window.dataLayer || []; window.dataLayer.push({ 'event': 'kurumsal_teklif_button_click' }); }
Elektrikli Araçlarda Abonelik: Esneklik ve Sürdürülebilir Mobilitenin Geleceği | Voltify
Voltify Image

Elektrikli Araçlarda Abonelik: Esneklik ve Sürdürülebilir Mobilitenin Geleceği


Türkiye’de mobilite alanında ilk olarak hayata geçirdiğimiz abonelik modelinin son zamanlarda daha çok marka tarafından benimsendiğini görmek bizim için mutluluk verici.

Voltify, yaklaşık bir sene önce şirket ve bireylerin elektrikli araca geçişini kolaylaştırmak amacıyla kurulduğunda iş modelini 3 ila 12 ay süreli abonelik üzerine geliştirdi. Bunu yaparken amacımız leasingden alışık olduğumuz tüm hizmetler dahil çözüm paketini daha kısa ve esnek şartlarda sunmak, böylece elektrikli araca geçiş sürecini uzun süreli bağlayıcılık olmadan, hızlı, yalın ve risksiz bir çerçevede gerçekleştirmeye imkân vermekti. Bir yıl içerisinde hizmet verdiğimiz işletme ve bireylerin tecrübe ve geribildirimleri bunun doğru bir yaklaşım olduğunu teyit etti. Halen de elektrikli araç odağıyla hem bireysel hem kurumsal aboneliğe dayalı hizmet veren tek platform olmaya devam ediyoruz.

Son zamanlarda daha çok kullanıldığını gözlemlediğimiz abonelik modelinin prensip ve artılarının daha iyi anlaşılmasını kıymetli bulduğumuzdan konuyu biraz detaylandırmak isterim.

Nedir Bu Abonelik Modeli?


Abonelik modeli, geleneksel sahiplik anlayışından farklı olarak, bir ürünü veya hizmeti satın almadan belirli bir süre boyunca erişim sağlamaya olanak tanır. Bu model, tüketicilere yüksek maliyetli ürünler satın almak yerine, ihtiyaçlarını uygun fiyatlı ve esnek ödeme seçenekleri ile anında karşılama imkânı sağlar.

Hepimizin çok iyi bildiği Netflix'in medya endüstrisini dönüştürmesiyle iyice tanınan bu model geçtiğimiz 10 yılda müzik sektöründe Spotify, yazılım sektöründe Adobe Creative Cloud gibi devlerin de benimsediği bir strateji haline geldi.

Ayrıca, Peloton gibi daha az bilinen örnekler, fitness endüstrisinde abonelik modeliyle evde spor yapma alışkanlığını yaygınlaştırırken sahiplik yerine kullanım odaklı bu yaklaşımın ne kadar etkili olabileceğini gösterdi.

Abonelik modeli uzun süreli taahhüt gerektirmediği için kullanıcıların (şirket veya birey olarak) aldıkları hizmeti orta vadede ihtiyaçlarına göre uyarlamalarına olanak tanır. Bu esneklik, son 15 yılda pek çok sektörde modelin başarıyla uygulanmasını sağladı ve birçok şirketin hızlı büyümesine katkıda bulundu. Abonelik modeline dayalı şirketlerin ciroları, 2012-2028 yılları arasında S&P 500 şirketlerinin toplam gelirlerinden yaklaşık 5 kat daha hızlı büyüdü. S&P 500’ün yıllık bileşik büyüme oranı %3.6 iken, abonelik modeliyle çalışan şirketlerde bu oran %18.1’e ulaştı.

Aslında buraya kadarki duruma ve örneklere hepimiz aşinayız. Aşina olmadığımız kısım ise bu modelin otomotiv sektöründe nasıl uygulandığı; zira araç erişiminde abonelik modeli görece yeni bir kavram, özellikle de Türkiye’de.

Mobilitede Abonelik Modeli


Araç erişiminde abonelik, paylaşımlı elektrikli araç hizmeti veya günlük/haftalık kiralamadan daha uzun, leasingden daha kısa süreli kiralamaya olanak tanır. Bu genelde 1-3 aydan başlayıp 12 aya kadar uzayabilir. Sahipliğin gerektirdiği vergi ödemesi, sigorta, bakım ve onarım gibi ana masraflar aldığınız pakete dahildir. Vale, kapıda teslimat, lastik vb. hizmetler ise bazı hizmet sağlayıcılar tarafından pakete dahil edilirken, bazılarında talebinize bağlı olarak ücretlendirilir ve paketinize eklenir.

Dünyadaki farklı çözüm sağlayıcılara bakıldığında modelin sahiplikten veya diğer kiralama modellerinden temel farkları şöyle özetlenebilir:



Özetle farklı modellerin artılarını bir araya getiren bir model abonelik. Bunları özetleyen faydalı bir görsel danışmanlık şirketi EuroGroup Consulting tarafından oluşturulmuş:

Abonelik Modeli


Fiyatlandırma ve Kullanıcıya Maliyet


Bu çerçevede aboneliğin fiyatları kısa süreli kiralama ve uzun süreli leasingden nasıl ayrışır? Bunu yanıtlamak çok kolay değil. Çünkü alınan hizmet birebir aynı değil; temel noktalarda farklılaşır. Dolayısıyla karar vericinin karşılaştırmayı kendi dinamikleri doğrultusunda toplam satın alma maliyeti üzerinden yapmasında fayda var. Keza araç erişiminde şirket veya birey için hangi yöntemin daha doğru olduğunun da tek bir cevabı olamaz. Bütüncül bir bakış açısıyla ihtiyaç ve dinamikler değerlendirilerek karar verilmesi en doğrusu olur. Bu nedenle de fiyatlandırmayı karşılaştırmaktan ziyade her kullanıcının toplam sahip olma maliyeti üzerinden bir hesap ve değerlendirme yapması daha mantıklı olur.

Otomotiv Markaları ve Abonelik


Son yıllarda otomotiv markalarının da abonelik modelleri aracılığıyla müşterilere çeşitli avantajlar sunduğunu görüyoruz. ‘Care by Volvo’, ‘BMW Access’, ‘FordPass’, Toyota’nın ‘Kinto’ gibi hizmetleri bunun örneklerinden.

Markaların bazıları doğrudan araç aboneliği sunarken bazıları aracı satın almış olan kullanıcıya ‘koltuk ısıtma’ gibi çeşitli özellikleri abonelik yoluyla sunuyor. Bundan da anlaşılacaktır ki markaların bu modeli benimserken ki strateji ve amaçları farklı.

Bununla birlikte markaların abonelik modelini genel stratejilerinde net bir yere oturtamamaları, satışlara olumsuz etki edeceğine dair endişeleri bu hizmetlerin içerik veya erişim açısından kısıtlı kalmasına neden oluyor.

Elektrikli Araçlarda Abonelik


Elektrikli araçlar söz konusu olduğunda, abonelik kullanıcılar için daha da mantıklı bir seçenek haline geliyor. Bunun çok açık birkaç nedeni var:



Öte yandan kiralama veya leasing şirketleri, elektrikli araçların risklerini yönetme konusunda bireylere veya faaliyet alanı bu olmayan şirketlere göre önemli avantajlara sahip:



Bu avantajlar sayesinde kiralama ve leasing şirketleri, yeni ve hızla gelişen elektrikli araç pazarının önünü açma konusunda daha cesur davranabilirler. Çünkü sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, değer tekliflerinin geçerliliğini korumak ve kârlılıklarını sürdürmek için, geleceğin mobilite teknolojilerine yatırım yapmak bu şirketler için stratejik bir gerekliliktir.

Voltify ve Elektrikli Araç Aboneliği


İşte bu nedenlerle Voltify, Türkiye'nin ilk elektrikli araç kiralama platformu olarak, abonelik modeliyle kullanıcılara zahmetsiz ve risksiz bir araç deneyimi sunuyor. Hem bireyler hem işletmeler için yukarıda aktardığımız tüm dinamikler ışığında hizmetimizi dayandırdığımız prensipleri paylaşmak isterim:



Özetle…


Dünyada mobilite alanında yaşanan gelişmeler yeni yüzyılın tüketici beklentileri ile birleşince, araç erişiminde de farklı çözümler öne çıkıyor. Artık tüketiciler, uzun vadeli bağlayıcılıklardan kaçınarak, yeni teknolojilere hızla uyum sağlayabilecekleri, maliyetleri kontrol edebilecekleri ve risksiz bir deneyim yaşayabilecekleri çözümler arıyor. Elektrikli araç gibi hızla gelişen bir pazar söz konusu olduğunda bu değer teklifleri daha da önem kazanıyor.

Bu noktada, Voltify gibi yenilikçi platformlar, 3 ila 12 ay arasında değişen esnek kiralama seçenekleriyle, tüm dünyada yükselen bu trendlere cevap veriyor. Elektrikli araçların sağladığı çevresel ve ekonomik avantajları erişilebilir kılan bu model, kullanıcıların sahiplikten ziyade kullanım odaklı bir yaklaşımı benimsemelerine olanak tanıyor.

Global mobilite ekosisteminin bir parçası olarak, Türkiye'de elektrikli araçların benimsenmesine katkı sağlamak hem bireyler hem de işletmeler için sürdürülebilir ve yenilikçi bir mobilite deneyimi sunmak, alanında ilk ve tek olan Voltify’ın temel misyonu olarak öne çıkıyor.

Yasemin Ağırdır Aktan
Voltify Pazarlama Direktörü