Menzil Kaygısı: Algı ve Gerçekler | Voltify

Menzil Kaygısı: Algı ve Gerçekler


2020-2023 arasında yıllık ortalama %61 büyüme ile elektrikli araç pazarı dünya gündeminde önemli bir yer edindi. Pazar, özellikle bazı ülkelerde teknolojiye ve yeniliklere daha açık olan ve dolayısıyla herkesten önce benimseyenlerden kitlelere açılmaya çalıştıkça, üreticileri bazı zorluklar bekliyor.

Ancak diğer yandan özellikle batarya alanındaki gelişmeler yaygınlaşma için önemli itici güç sağlıyor. BloombergNEF’in ‘Electric Vehicle Outlook 2024’ raporuna göre geçtiğimiz on yılda batarya alanındaki gelişmelerle fiyatlar %90 civarında düştü. Batarya, dolayısıyla araç maliyetlerinin düşmesi daha fazla insanın daha uygun maliyetlerle farklı segmentlere araçlara erişiminin artmasına katkı sağlıyor.

Elektrikli Araçlarda Menzil: Nereden Nereye?


Daha önceki bir blog paylaşımımda menzil kaygısı terimini 1997 yılında ilk kullananın gazeteci Richard Acello olduğundan bahsetmiştim. Acello’nun sürücü deneyimleri üzerine yazdığı makalede incelediği model olan EV1, GM tarafından 660 adet üretilmişti ve kağıt üstünde menzili 110-160 km’ydi. Takip eden yıllarda iklim krizi, sürdürülebilirlik odağı, teknolojik gelişmeler gibi birden fazla majör faktörün etkisiyle elektrikli araçlar gittikçe popülerleşti, otomotiv sektörünün odağına yerleşti ve elbette batarya teknolojisi çok gelişti.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın Global EV Outlook 2024 raporuna göre elektrikli araçların ortalama menzili, 2015-2023 arasında %75 arttı. Özellikle orta büyüklükteki araçlar ve SUV'lerde gelişme ortalamanın üstünde. (Orta büyüklükte araçlar 2015’te ortalama 150 km menzile sahipken, SUV’ler 270 km menzile sahipti.) Öte yandan menzildeki artış, 2020'den beri yavaşladı. UEA’ya göre bunun muhtemel sebepleri arasında ham madde fiyatlarındaki dalgalanma olabileceği gibi çoğu sürücünün ihtiyacını karşılayan menzilin ötesine geçildiğinde tüketicilerin (menzilde) marjinal iyileşme için karşılaşacağı fiyat artışına direnç de olabilir.

Ön Yargılar ve Gerçekler:


Buradan gelelim, mevcut menzilin çoğu kullanıcının ihtiyacını gerçekten karşılayıp karşılamadığına.

ABD’nin en çok trafik alan araba alım/satım platformu Cargurus, elektrikli arabalarla ilgili ön yargıların gerçeklerle ne kadar örtüştüğünü tespit etmek üzere, birkaç ay önce 1.000’den fazla araç alıcısı ile bir araştırma yaptı. Anket katılımcılarına model yılı 2023 olan elektrikli arabaların ortalama sürüş menzilini tahmin etmeleri istendi. Katılımcıların %58'i ortalama menzilin 250 milden az olduğunu belirtti (yanlış). Katılımcılardan sadece %27'si doğru tahminde bulunarak 250-300 mil aralığında olduğunu belirtti. Katılımcılara neden bir elektrikli araba almaya mesafeli oldukları sorulduğunda ilk iki sebep tüm "menzil" ve "şarj ağına erişim" oldu.

CarGurus araştırma raporunda, Enerji Bakanlığı verilerine göre 2023 model elektrikli arabaların ortalama menzilinin 270 mil olduğunu, ABD’li sürücülerin haftada ortalama 259 mil yaptığını belirtiyor. İşin ilginç yanı katılımcılara sorulduğunda %80’i haftada 250 milden az sürdüğünü belirtiyor. Yani aslında bizzat bir elektrikli araba deneyimlemeden önyargıyla değerlendirilen menziller çoğu sürücü için şu anda bile haftada bir şarj ile yeterli.

Bunu destekleyen bir başka veri ise BloombergNEF’in Electric Vehicle Outlook 2024 raporundan. Raporda elektrikli arabaların erken bir şekilde yer edinmeye başladığı pazarlarda, yıllık bazda içten yanmalı araçlardan daha fazla kilometre yapma eğilimi göründüğüne yer veriliyor. Örneğin Çin ve Hollanda’da tamamen elektrikli araçların içten yanmalı motorlu araçlardan sırasıyla %66 ve %56 daha fazla yol kat etti tespit edilmiş. Norveç, İsveç ve Kanada’da ise sırasıyla %40, %15 ve %14. (Bu pazarlarda şarj edilebilir hibritlerin de içten yanmalılar göre daha fazla km yaptığını görmek mümkün ancak fark daha az.)

Son bir veri ise Ipsos Synthesio’nun yüz binlerce organik tüketici içeriğini yapay zeka ve uzman görüşü ışığında incelediği bir diğer araştırmadan. Araştırmada bir bölüm elektrikli araç deneyiminde öne çıkan konuların sentimentine (tonu, duygusu) dair. Menzil konusunun tonu -net sentimenti- 80; ortalama 64 olan sektörde olumlu anılan konulardan.

Elektrikli Araçların Gelişen Teknolojisi


Bütün bunlar demek değil ki önümüzdeki yıllarda menzil konusunda gelişmeler yavaşlayacak. Batarya ham maddesi ve üretiminin AR-GEsine yapılan milyarlarca yatırımın yanı sıra birçok sektörde elektrikli araçları daha verimli hale getirmek ve dolayısıyla menzili artırmaya katkı sağlamak konusunda çalışmalar hızlandı. Elektrikli arabalar için %30 ila %60 daha hafif olan ses sistemleri üzerine çalışan Panasonic, bu sene CES’te bu ürünlerin geldiği noktayı Fisker’in tamamen elektrikli SUV’si Fisker Ocean One modeli üzerinden tanıttı. Bu aracın WLTP menzilinin 708 km olduğunu da not düşmek isterim. (Bu yazıyı yayımladıktan sonra nazik bir sektör profesyoneli Fisker’in yakın zamanda girdiği finansal darboğazı ve iflas sürecini hatırlattı. Bu gelişmeye rağmen teknolojisinin ve araçların menzilinin geldiği nokta etkileyici. Yine de burada not etmekte fayda gördük.)

Özetle, elektrikli arabalarla ilgili menzil kaygısı hafifliyor gibi görünüyor. Veriler, elektrikli araçların birçok kullanıcı için oldukça uygun olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, tüketicilerin algılarını gerçeklikle uyumlu hale getirmek ve elektrikli arabaların benimsenmesini artırmak için bilinçlendirme çalışmaları önem taşıyor. Hepsinden önemlisi ise kullanıcıların bu araçları risk almadan ve gerçek anlamda deneyimleyebilecekleri esnek modeller sunmak. Voltify olarak tam da bu amaçla yola çıktığımızı hatırlatmak isterim.

Yasemin Ağırdır Aktan
Pazarlama Direktörü