if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) { window.dataLayer = window.dataLayer || []; window.dataLayer.push({ 'event': 'kurumsal_teklif_button_click' }); }
Voltify Elektrikli Bülten On Altıncı Sayısı | Voltify

Voltify Elektrikli Bülten On Altıncı Sayısı


Voltify’dan Elektrikli Bültenin yeni sayısına hoş geldiniz.

Sektörden, markalardan, analistlerden, kısacası dünyada elektrikli araç pazar ve ekosistemine etki eden gelişmelerden haftalık derlediklerimizi düzenli olarak Voltify Blog’da paylaşıyoruz.

Bizi sosyal medya kanallarımızdan takibe alarak gelişmelerden haberdar olabileceğinizi hatırlatarak bu haftanın gelişmelerine geçebiliriz.

Elektrikli Araç Devrimi: Şarj Noktası Yönetim Yazılımı (CPMS) Sektöründeki Büyük Fırsat


Elektrikli araçlar geleceğin mobilite çözümü olarak hızla yaygınlaşırken, bu devrim yanında yepyeni fırsatlar ve zorluklar getiriyor. Boston Consulting Group’un (BCG) son araştırmasına göre, bu hızlı büyüyen pazar, şarj noktalarının etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlayan şarj noktaları yönetim yazılımı (Charging Point Management Software, CPMS) sektüründe şimdiden 1,9 milyar avroluk dev bir fırsat yaratmış durumda.

Avrupa şarj altyapısı önümüzdeki yıllarda büyük bir genleşme bekliyor. 2030 yılına kadar, kıtanın 38 milyon şarj noktasına ev sahipliği yapacağı öngörülürken, bu noktaların çoğunluğunu ev tipi şarj cihazları oluşturacak. Ancak, kamusal ve iş yeri şarj cihazlarının toplam enerjinin %57’sini karşılayarak kritik bir rol oynaması bekleniyor.

Bu hızlı gelişen ekosistem, şarj noktalarını yönetmek için daha karmaşık ve yenilikçi yazılımların gerekliliğini ortaya koyuyor. Opsiyon yönetimi, faturalandırma, enerji şebekesi entegrasyonu gibi çözümler talep ediliyor. Bu ortamda CPMS sektörü, kazananları ve kaybedenleri hızla belirleyen çetin bir rekabetle karşı karşıya.

CPMS Pazarında Son 1,5 Yılın Değişimleri


BCG’nin verilerine göre, son 1,5 yılda CPMS sektörü önemli bir dönüşüm yaşandı. Bazı oyuncular agresif bir şekilde pazar payı kazanmak için genleşme stratejileri geliştirirken, diğerleri stratejik yanlışları nedeniyle geride kaldı. Avrupa’da şu an 50’den fazla aktif CPMS sağlayıcısı bulunuyor ve bu oyuncular arasında başarıya ulaşmanın anahtarı beş temel stratejide yatıyor.

CPMS Pazarında Başarının Beş Anahtarı


Stratejik Olarak Genişleyin: Kilit pazarlar olarak görülen Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde stratejik genleşme planları yapmak şart. Bu pazarlarda erken yer almak, sağlayıcılara çok büyük avantaj sağlayabilir.

Hizmetleri Farklı Müşteri İhtiyaçlarına Göre Uyarlayın: Büyük şarj noktaları operatörlerine (ÇPO) yönelik özelleştirilmiş çözüm paketleri sunarak, farklı müşteri segmentlerini hedeflemek büyük fark yaratabilir.

Kaldıraçlı Satın Alımlar Yapın: Stratejik birleşmeler ve satın almalar, yeni pazarlara girme ve ürün portföyünü genişletme hızını artırabilir.

Ar-Ge’ye Yatırım Yapın: Teknolojik yenilik, CPMS sağlayıcıları için kritik bir fark yaratıyor. Dinamik fiyatlandırma, yapay zeka tabanlı bakım ve “tak-ve-şarj” gibi yenilikçi özellikler, hem gelir artışını hem de rekabet avantajını mümkün kılacak.

Gelir Modellerini Uyarlayın: Artan rekabet koşullarında, sağlayıcılar yaratıcı fiyatlandırma stratejileri geliştirmelidir. Katma değerli hizmetlerle entegre iş modelleri veya enerji tedariki çözümleri bu noktada kritik olabilir.

CPMS Sektöründe Geleceğe Bakış: Avrupa CPMS pazarı hem büyük bir potansiyele hem de yoğun bir rekabete sahip. Oyuncuların başarılı olabilmesi için, teknolojik yeniliği müşteri odaklı stratejilerle birleştirmesi gerekiyor. Parçalanmış bir yapıya sahip olan pazarın geleceğinde konsolidasyon ve bölgesel genleşmenin öne çıkacağı öngörülüyor.

Geleceğin kazananları, yalnızca olağanüstü yazılım sunanlar değil; aynı zamanda pazarın değişen ihtiyaçlarını öngören ve hızla uyum sağlayanlar olacak. Elektrikli araç devrimi hızla ilerlerken, CPMS sağlayıcılarının bu devrimi şekillendirme şansı eşsizdir.

Elektrikli Araç Bataryası Tedarik Zincirinde Sürdürülebilirlik Mümkün mü?


Elektrikli araç bataryalarına artan talebi, enerji dönüşümünün merkezinde yer almaya devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı raporuna göre 2030 yılına kadar talebin 4,5 katına çıkması beklenirken, 2035 yılı itibarıyla bu artış 7 katı aşabilir. Çin, üretim ve geri dönüşüm kapasitelerinde lider pozisyonunu korurken, Avrupa ve Kuzey Amerika’da yatırımlar çeşitliliği artırıyor. Ayrıca, gelişmekte olan pazarların (özellikle Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerin) payı da hızla büyüyor.

Bataryaların Çevresel Etkisi ve Geri Dönüşümün Rolü


Raporda elektrikli araçların yaşam döngüsü boyunca, içten yanmalı motorlu araçlara göre %50’ye varan emisyon azalımı sağladığı belirtiliyor. Ancak batarya üretimi kaynaklı emisyonlar önemli bir yer tutuyor. Daha verimli üretim süreçleri, geri dönüştürülmüş materyallerin kullanımı ve enerji yoğun üretimlerin elektrifikasyonu, bu emisyonların azaltılmasında anahtar role sahip. Özellikle geri dönüşüm, 2035'ten sonra kritik minerallerin talebini önemli ölçüde azaltabilir. Örneğin, geri dönüşüm sayesinde lityum ve nikel talebi %25, kobalt talebi ise %40 oranında düşebilir.

Politika Önerileri ve Küresel İşbirliği


Uluslararası Enerji Ajansı’na göre sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmak için şu adımlar öne çıkıyor:



Sonuç olarak, elektrikli araç bataryaları hem ekonomik büyüme hem de çevresel faydalar sağlama potansiyeline sahip. Ancak bu potansiyelin gerçekleştirilebilmesi için teknoloji geliştirme, politika uyumu ve küresel iş birliğinin eş zamanlı ilerlemesi gerekiyor.

Stellantis ve Zeta Energy, Geleceğin Elektrikli Araçları İçin Lityum-Kükürt Pil Teknolojisi Geliştiriyor


Stellantis ve Zeta Energy, 5 Aralık’ta yaptıkları açıklamada, gelecekteki elektrikli araçlarda kullanılacak gelişmiş lityum-kükürt pil hücrelerini ortaklaşa geliştireceklerini duyurdu. Lityum-kükürt piller, lityum-iyon pillere göre yaklaşık iki kat daha fazla enerji yoğunluğu sunuyor ve şarj hızlarını %50 oranında artırma potansiyeline sahip. Ayrıca, bu pillerin üretim maliyetlerinin mevcut lityum-iyon pillere göre daha düşük olması bekleniyor, bu da daha küçük ve daha ucuz pil paketlerinin kullanılmasıyla daha uygun fiyatlı ve daha uzun menzilli elektrikli araçlar sunulmasına olanak tanıyacak.

Bu ortaklık, Stellantis’in 2030 yılına kadar elektrikli araçlarında kullanmayı planladığı lityum-kükürt pil hücrelerinin üretim öncesi geliştirilmesini kapsıyor. Stellantis'in baş mühendislik ve teknoloji sorumlusu Ned Curic, bu işbirliğinin elektrikli araçlarının menzil, performans ve uygun fiyatlılık açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca, lityum-kükürt pillerin, temiz enerji ve düşük maliyetli araçlar sağlama hedeflerini desteklediğini vurguladı.

Lityum-kükürt piller, lityum-iyon pillerin aksine, kobalt ve nikel gibi nadir mineraller yerine, rafine edilmemiş kükürt ve metan gibi yaygın olarak bulunan atık malzemeler kullanılarak üretiliyor. Bu, tedarik zinciri risklerini azaltabilir ve üretim süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirebilir. Zeta Energy'nin pil teknolojisi, mevcut gigafactory üretim hatlarında üretilebilecek şekilde tasarlanmış olup, Avrupa ve Kuzey Amerika gibi bölgelerde daha küçük ve yerel tedarik zincirleri gerektirebilir.

Avrupa'da Sertleşen Düzenlemeler Çinli Elektrikli Araç Satışlarını Vurdu


Çinli elektrikli otomobil üreticileri, Avrupa'da yeni tarifeler nedeniyle zorluklarla karşı karşıya. Avrupa'ya yapılan elektrikli araç (EV) ithalatının maliyeti, tarifelerin etkisiyle yüzde 35 oranında artarken, Çinli üreticilerin Avrupa pazarındaki payı Kasım ayında yüzde 7,4'e düştü; bu, sekiz ayın en düşük oranı.

Avrupa Birliği, Çin'in elektrikli araç sektörüne yönelik devlet teşviklerinin haksız bir avantaj sağladığını tespit ettikten sonra, Çinli araçlara ek gümrük vergisi getirdi. Bu tarifeler, en çok SAIC Motor'un MG markası gibi üreticileri etkiledi. MG'nin satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58 oranında azaldı.

Buna karşın, BYD, Avrupa pazarındaki gücünü artırarak Kasım ayında kayıtlarını iki katına çıkardı ve 4.796 araca ulaştı.

Çin'in elektrikli araç ihracatı Kasım ayında yüzde 19 oranında düşerken, AB'ye yönelik ihracat yüzde 23 geriledi. Çinli firmalar düşük pil maliyetleriyle ihracatta fiyat avantajı sağlarken, Avrupa'daki yerel üreticileri korumaya yönelik korumacı politikaların artması bu sonuçlara yol açıyor. . Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde otomobil sektöründe büyük değişim yaşanırken, Çinli otomobil üreticileri Avrupa'da üretimi yerlileştirme çabalarını hızlandırmaya çalışıyor, ancak bu sürecin tamamlanması zaman alacak gibi görünüyor.

Kaliforniya, Yeni Evlerde Elektrikli Araç Şarj Cihazı Zorunluluğunu Getiriyor


Kaliforniya eyaleti, elektrikli araç kullanımını teşvik etmek amacıyla önemli bir düzenlemeye gidiyor. 2026'dan itibaren, eyalette inşa edilecek yeni tek haneli evlerde, park alanlarında elektrikli araç şarj cihazı bulundurulması zorunlu hale getirilecek. Bu cihazlar, 240V/20A sağlayan prizler veya Type 1 (J1772) ya da NACS standartlarında bir şarj çıkışı olacak. Ayrıca, apartmanlarda yaşayanlar için de park alanlarının en az birinin elektrikli araç şarjına uygun olması istenecek.

Kaliforniya, elektrikli araç sahipliğinin yüksek olduğu bir eyalet olarak, bu adımın sürpriz olmadığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, oteller ve ticari binalar için de benzer düzenlemeler getirildi. Yeni otel projelerinde park alanlarının en az %65'inin elektrikli araç şarj altyapısına uygun olması, ticari binalarda ise bu oranın en az %20 olması zorunlu kılındı. Bu düzenlemeler, yalnızca yeni inşa edilen yapıları değil, mevcut binalara eklenen her yeni park alanını da kapsayacak.

Kaliforniya'nın bu düzenlemeleri, elektrikli araçların benimsenmesini hızlandırmayı hedefliyor ve diğer bölgelerde de benzer önlemlerin uygulanmasına yol açabilir.

Kısa Kısa Markalardan ...


Honda ve Nissan, Çin’in elektrikli araç pazarındaki artan gücüne karşı rekabet edebilmek için birleşme planlarını duyurdu. Bu birleşme, Toyota, Volkswagen ve General Motors gibi devlerin yanında dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden birini yaratma potansiyeline sahip. Ayrıca, Nissan’ın ana hissedarı olduğu Mitsubishi de bu plana dahil olacak. Honda CEO’su Toshihiro Mibe, otomotiv endüstrisindeki değişen yapının Çin’in artan gücüne dayandığını ve düşük iş gücü ve üretim maliyetleriyle Çinli firmaların daha rekabetçi hale geldiğini vurguladı. Özellikle BYD gibi Çinli üreticiler, uygun fiyatlarıyla uluslararası pazarda dikkat çekiyor. Bu duruma karşın Honda ve Nissan’ın birleşmesi, Tesla ve Çinli rakipleri karşısında kaynak paylaşımını olaylaştırarak rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. İki şirket, Mart ayında elektrikli araç alanında stratejik bir ortaklık başlatmış ve Ağustos ayında batarya ve teknoloji iş birliğini derinleştirmişti.

Hyundai, ABD'deki elektrikli araç müşterilerine ücretsiz şarj adaptörü vererek, Tesla'nın Supercharger istasyonlarından yararlanma fırsatı sunacak. Bu kampanya, 31 Ocak 2025'e kadar geçerli olacak ve Hyundai'nin KONA Electric, IONIQ Hatchback, IONIQ 5, IONIQ 6, IONIQ 5 N ve 2025 model KONA Electric araçları için geçerli olacak. Bu strateji, Hyundai'nin elektrikli araç kullanıcılarının şarj altyapısına erişimini genişleterek, Tesla'nın yaygın şarj ağına entegre olmayı amaçlıyor.

Cadillac Lyriq, General Motors (GM), ABD'deki elektrikli araç portföyünü genişletmeye devam ediyor. 2024'ün ilk dokuz ayında, Cadillac Lyriq modelinden 20.318 adet satıldı, bu da geçen yılın aynı dönemine göre %281'lik bir artışa işaret ediyor ve Lyriq'i GM'in en çok satan elektrikli aracı yapıyor.

Sadece üçüncü çeyrekte Lyriq, Chevrolet’nin Blazer ve Equinox modellerinin ardından GM'in en çok satan üçüncü elektrikli aracı oldu, önceki çeyrekte ise en çok satan elektrikli araçtı. Üçüncü çeyrek itibarıyla GM’in portföyünde 8 elektrikli araç modeli bulunuyor, bu sayı Tesla dahil ABD'deki büyük elektrikli araç üreticilerini geride bırakıyor.

Lyriq, Cadillac’ın sunduğu tek elektrikli araç. 2025 model Cadillac Optiq ve Escalade IQ’un yıl sonuna kadar satışa sunulması bekleniyor.

Geely, 2022'de tanıttığı Radar markasının RD6 elektrikli pickup'ı ile beklediği satış başarısını elde edememişti. Şimdi, daha uygun fiyatlı bir seçenek olarak Radar King Kong'u piyasaya sürüyor. Çin'de 99.800 yuan (yaklaşık 480 bin TL) başlangıç fiyatıyla satılan araç, standart versiyonunda 5260 mm uzunluğa, 1900 mm genişliğe ve 1865 mm yüksekliğe sahip. Uzun aks mesafeli versiyon ise 5500 mm'ye kadar uzuyor ve 225 mm yerden yüksekliğe sahip.

King Kong'un arkadan itişli versiyonu, 180 kW güç ve 309 Nm tork sunuyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede tamamlıyor. Dört farklı batarya seçeneği mevcut: 42, 55, 73 ve 86 kWsa, bunlarla 310 ile 605 km arasında menzil sunuluyor. Çift motorlu dört tekerlekten çekişli versiyon ise 280 kW güç, 485 Nm tork ile 0-100 km/s hızlanmasını 5,7 saniyeye indiriyor ve 520 km'ye kadar menzil sağlıyor.