if (window.location.href.includes("kurumsal-teklif")) { window.dataLayer = window.dataLayer || []; window.dataLayer.push({ 'event': 'kurumsal_teklif_button_click' }); }
Voltify Elektrikli Bülten On Birinci Sayısı | Voltify

Voltify Elektrikli Bülten On Birinci Sayısı


Voltify’dan Elektrikli Bültenin yeni sayısına hoş geldiniz.

Sektörden, markalardan, analistlerden, kısacası dünyada elektrikli araç pazar ve ekosistemine etki eden gelişmelerden haftalık derlediklerimizi düzenli olarak Voltify Blog’da paylaşıyoruz.

Bizi sosyal medya kanallarımızdan takibe alarak gelişmelerden haberdar olabileceğinizi hatırlatarak bu haftanın gelişmelerine geçebiliriz.

Elektrikli Araç Batarya Fiyatlarında Hızlı Düşüş: 2026'da Maliyet Eşitliği Sağlanacak mı?


Goldman Sachs Research’ten Nikhil Bhandari’ye göre, elektrikli araç bataryalarının fiyatlarındaki beklenenden hızlı düşüşün iki sebebi var: Enerji yoğunluğunu artıran teknolojik yenilikler ve inovasyonlar ile metal fiyatlarındaki düşüş.

2023 yılında batarya fiyatlarının global ortalaması 149 dolar/kWh iken, bu sayının yıl sonunda 111 dolar/kWh'ye kadar inmesi bekleniyor. Bhandari, batarya fiyatlarının 2026 yılına kadar 80 dolar/kWh seviyesine düşeceğini ve bu noktada elektrikli araçların, içten yanmalı motorlu araçlarla maliyet eşitliğine ulaşacağını belirtiyor.

Ayrıca, nikel bazlı ve LFP (lityum demir fosfat) bataryalar pazarın büyük kısmını elinde tutarken, 2026 yılında batarya fiyatlarındaki bu düşüşün elektrikli araç talebini ekonomik olarak canlandıracağı öngörülüyor.

Uluslararası Enerji Ajansının 2024 raporu da paralel veriler içeriyor. 2023 yılında elektrikli araç batarya fiyatlarında, kritik minerallerin fiyatlarına paralel şekilde %14’e yakın düşüş yaşandı. Bu düşüş, kobalt, grafit ve manganez fiyatlarının 2015-2020 ortalamasının altına gerilemesiyle gerçekleşti.

Özellikle daha az kobalt gerektiren lityum demir fosfat (LFP) gibi bataryaların yaygınlaşarak fiyat rekabetini artırması ve büyük markaların elektrikli araç üretimine paralel pazarlık gücünün artması bu düşüşün ana sebeplerinden ikisi.

Gelecekte, bu maliyetlerin daha da azalması, böylece elektrikli araçların toplam sahip olma maliyetinin içten yanmalı motorlu araçlarla rekabet edebilir hale gelmesi bekleniyor. Ayrıca, yeni batarya teknolojilerinin hızlı şarj özellikleri ve enerji yoğunluğundaki artışlar, menzil kaygısını azaltarak kullanıcı deneyimini iyileştirecek.

Eylül 2024'te Dünya Genelinde Elektrikli Araç Satışlarında Yeni Rekor


Eylül 2024'te dünya genelinde elektrikli araç satışları 1,7 milyon adet ile rekor kırdı. Bu sayı, en son rekorun kırıldığı Aralık 2023'e göre 150.000 daha fazla. Özellikle Çin, Ağustos ayında kırdığı rekorun 90.000 araç üstüne çıkarak 1,1 milyon satışa ulaştı. Yılın ilk dokuz ayında dünya genelinde toplam 11,5 milyon elektrikli araç satışı gerçekleşti ve bu, geçen yıla kıyasla %22'lik bir artışa işaret ediyor.

Eylül ayı global satış sayılarını açıklayan Rho Motion’dan Charles Lester, bu rekorun sektöre yeni bir umut getirdiğini ve ulaşımın elektriklenmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ancak bölgesel farklılıkların dikkat çekici olduğunu, Çin'in dünya satışlarının yarısından fazlasını oluşturduğunu, Avrupa'da ise satış ivmesinin düştüğünü ifade etti. ABD ve Kanada pazarı ise istikrarlı bir büyüme gösteriyor.

Avrupa’da Eylül 2024'te 300.000'den fazla elektrikli araç satılarak toplam satış 2,2 milyona ulaştı. Tam elektrikli araç satışları %12 artarken, hibrit araç satışları %12 düştü. İngiltere'de Eylül ayı her zamanki gibi güçlü bir dönem oldu ve satışlar önceki aya göre üç kat arttı. Elektrikli araç penetrasyonun yüksek olduğu Norveç’te pazarın satüre olmasına bağlı olarak yıl bazında %4'lük bir düşüş yaşandı. Almanya'da yıllık bazda %7'lik bir artış görülse de, genel yıl toplamı %20 geriledi. ABD ve Kanada’da ise satışlar %10 artış gösterdi ve General Motors, Chevrolet Equinox modelinden üçüncü çeyrekte yaklaşık 10.000 adet satarak öne çıktı.

Türkiye’de gerçekleşen elektrikli araç satışlarının ilk 9 ay ve Eylül performansına buradan ulaşabilirsiniz.

2025 Beklentisi:


Gartner'ın geçtiğimiz hafta yayımladığı raporuna göre, 2024 sonunda dünya genelinde yollarda 64 milyon elektrikli araç olacak. 2025 yılı sonunda ise %33 oranında artış ile 64 milyon adede çıkması bekleniyor. Gartner bu araç parkının %73’ünün bataryalı ve tamamen elektrikli araçlardan oluşacağını öngörüyor.

Gartner’ın raporuna göre en fazla büyümenin Çin (%58) ve Avrupa (%24) pazarlarında yaşanması bekleniyor; bu iki bölge toplamda küresel elektrikli araçların %82’sini oluşturacak. Ayrıca, otomobil üreticileri 2030 yılına kadar elektrikli araç bataryalarının %95'inin geri dönüştürülmesini mümkün kılmayı hedefliyor, bu da hammadde sıkıntısına karşı önemli bir adım olarak görülüyor.

Çin, Türkiye'nin Elektrikli Araç Vergilerine Karşı DTÖ’ye Şikâyette Bulundu


Artan ihracatı sebebiyle dünya genelinde çeşitli uygulamalar ve vergi yüküyle başa çıkmaya çalışan Çin, Türkiye'nin elektrikli araç ithalatına uyguladığı gümrük vergileri nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü nezdinde bir anlaşmazlık süreci başlattı.

Açıklamada, Türkiye’nin aldığı bu "ayrımcı" tedbirlerin DTÖ kurallarını ihlal ettiği vurgulanarak, Türkiye’nin DTÖ kurallarına uyması ve bu önlemleri acilen geri çekmesi gerektiği ifade edildi. Haziran ayında Türkiye, Çin’den ithal edilen araçlara %40 ek vergi uygulamaya başlamış ve daha sonra özellikle Çin’den gelenler başta olmak üzere hibrit araç ithalatına da sıkı koşullar getirmişti. Buna karşın, Türkiye son dönemde Çinli otomobil üreticileriyle ilişkilerini derinleştirmeye çalışmış, fabrika yatırımlarını artırmaya yönelik motivasyonunu vurgulamış, yılın başında BYD ile bir anlaşma imzalamış ve geçtiğimiz hafta Chery ile yatırım görüşmelerinin son aşamasına geldiğini açıklamıştı.

Liderler Sustainabile Retail Summit 2024’te Sürdürülebilirlik Gündemlerini Paylaştılar


Perakende sektörünün liderleri 14 Ekim’de Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşen Sustainable Retail Summit 2024’de buluştu. LogD tarafından organize edilen zirvede Mediamarkt, Ramsey, Jimmy Key, Koton gibi markaların üst düzey yöneticileri sürdürülebilirlik gündemleri, projeleri ve şu ana kadar katettikleri yolu paylaştı. Sürdürülebilir sanat üzerine Deniz Sağdıç’ın gerçekleştirdiği sunum ile renklenen zirvede Voltify sponsorların arasında yer aldı.

Voltify Kurucu CEO’su Mehmet Yiğit Green Mobility panelinde elektrikli araçların sürdürülebilirlik hedefleri yolunda sunduğu potansiyel üzerine paylaşımlarda bulundu.

Kısa Kısa Markalardan ...


Renault, 1960'larda milyonlarca sürücüyü kazanmasına yardımcı olan modeli R4'ün ruhunu korurken günümüze de uyarlayarak tasarladığı kompakt elektrikli aracı R4 E-Tech’i Paris otomobil fuarında tanıttı.

Çinli üreticilerin BYD liderliğindeki uygun fiyatlı modelleriyle daha iyi rekabet edebilmesi için tasarlanan model R4 E-Tech, tek bir şarjla 400 kilometre (249 mil) sürüş menziline sahip olacak, çift yönlü şarj cihazı ve ChatGPT destekli dijital asistan gibi teknolojilerle birlikte gelecek.

Aracın yurtdışında 32.100 euro civarı fiyat etiketi bulunacak. Aracın ülkemize gelip gelmeyeceği ve fiyatı ise henüz net değil.

Tesla, uzun zamandır beklenen Cybercab’i, Robovan ile birlikte Hollywood'daki bir stüdyoda tanıttı; ancak bu aracın piyasaya sürülmesi için en az 2026 yılını beklemesi gerekecek.

Tesla Cybercab, markanın yenilikçi elektrikli araç teknolojisini ve cesur tasarımını bir araya getiren, şehir içi ulaşımı dönüştürmeyi amaçlayan bir taşıma aracı. Sağlam yapısı ve fütüristik görünümü ile dikkat çekerken, sürdürülebilirliği ön planda tutarak sıfır emisyonla seyahat etme imkânı sunmayı hedefliyor.

Otonom sürüş özellikleri, kullanıcıların seyahatlerini daha güvenli ve pratik hale getirirken, aynı zamanda sürücü gereksinimini de ortadan kaldırıyor.

Cybercab, direksiyon simidi ya da pedallar olmadan tasarlandığı için yasal onay almadan üretime başlayamayacak.

Sektör uzmanları ve analistler Cybercab’in, Uber ve Lyft gibi araç çağırma hizmeti veren şirketlerin iş modelini gözden geçirmesini tetikleyeceğini öngörürken, Uber CEO’su Dara Khosrowshahi Financial Times’a verdiği röportajda “Elon Musk ile rekabet etmenin kolay bir iş olmadığını biliyoruz ve hiçbir şeyi hafife almıyoruz; otonom sektörle gerçekten ortaklık kurmak istiyoruz.” dedi.